Sürekli gözüme çarpıyordu. Netflix’i her açışımda bu dizi karşıma çıkıyor, ben de boşveriyordum. Teenage dizisi diyerek es geçiyordum. 13 Reasons Why’ı ve Elite’i de izledikten sonra, bir de İtalyan yapımı olunca izlemeye ve bir şans vermeye karar verdim. Nitekim iyi de yapmışım.
Film & Dizi’ kategorisi için Arşiv
Guguk Kuşu’ndaki hemşire karakterinden esinlenerek bu diziyi yaratmışlar. Sarah Paulson’u zaten pek severim. Netflix’te O’nun dizisi olduğunu görünce hemen bir bakmak istedim, nitekim bir çırpıda izledim. Oyunculuklara doydum resmen, hepsi şahane oynuyor. Tabii ki Ryan Murphy yaratmış. Evan Romansky ile beraber.
Netflix’te izlediklerim içinde duygusal olarak beni en çok etkileyen dizilerden biri oldu Stateless. Başrolde “Chuck” dizisinden tanıdığım Avustralya’lı güzel ve yetenekli oyuncu Yvonne Strahovski var. 6 bölümlük bu güzel dizinin bir Avustralya çekimi olduğunu da belirteyim.
Koşturmalardan pek fırsat yaratamadığım dizilerde en son “Away”i bitirebildim. Dizi, diyaloglar ve atmosferi sebebi ile ağır ilerlediği için bir türlü bitemedi 10 bölüm. Özetle, 5 farklı milletten astronot var. Dizinin yaratıcısı ise Andrew Hinderaker.
Netflix’te uçak konulu Belçika dizisinden sonra bir Belçika dizisi daha izlemek istedim “The Twelve”e başladım. The Twelve, Sanne Nuyens ve Bert Van Dael tarafından yaratılan ve Luc De Ruelle, Zouzou Ben Chikha ve Souad Boukhatem’in oynadığı Flemenkçe bir dizi. 2019’da çekilmiş.
Arada atladığım, unuttuğum Netflix dizileri de var. Ama en son Trinkets’in 2. sezonunu izledim. Tipik bir Amerikan dizisi diyebiliriz. Ama bu kez söz konusu olan uyuşturucu ya da alkol bağımlılığı değil. Daha önce hiç işlenmemiş bir konu olan kleptomani.
Kanallar arasında dolaşırken tamamen tesadüfen rastladım. 2015 İsveç yapımı güzel bir İskandinav filmi. Filmin hüzünlü bir hikayesi var evet ama verdiği mesaj, hissettirdiği duygular çok pozitif. İçinizi ısıtacak leziz ötesi bir film.
Temmuz döneminde Netflix’te yayınlanan Vis a Vis’in “Oasis” hariç tüm sezonlarını bitirdim. Yani 4 sezon zaten hapishanede geçiyordu. Son sezon dedikleri 5.sezondan henüz tek bölüm izledim. Onda da şimdilik hapishanenin dışındalar ve soygun planlıyorlar.
Netflix’te bir diziyi daha bitirmenin çoşkusu içindeyim, ne demekse:) Neden bu diziyi seçtim? Çünkü Lehçe idi. Evet, 6 bölümlük bir Polonya dizisi izledim. “The Woods” yani “Orman”, Harlan Coben’in romanından uyarlanmış bir dizi.
İzlemelere doyamadığım bir diziyi daha bitirdim Netflix’te. Neden doyamadım? Manzaralar, renkler, müzikler ve flashback’ler hoşuma gitti. 1996 yılının Manchester’ına ve İbiza’sına gittik dizi boyunca.