Netflix’te uçak konulu Belçika dizisinden sonra bir Belçika dizisi daha izlemek istedim “The Twelve”e başladım. The Twelve, Sanne Nuyens ve Bert Van Dael tarafından yaratılan ve Luc De Ruelle, Zouzou Ben Chikha ve Souad Boukhatem’in oynadığı Flemenkçe bir dizi. 2019’da çekilmiş.
Dizimiz, bir davada görevli 12 jüri üyesinin hayatından kesitler sunarken aynı zamanda mevzuyu ve karar verme sürecini de anlatıyor.
Dizide sanık olarak kendi öz kızını ve en iyi arkadaşını öldürdüğü söylenen bir kadının hikayesi var. Frie gerçekten suçlu mu değil mi sanırım 2 bölüm sonunda öğrenmiş olacağım.
Jüride kocasının baskısı ve kıskançlığı altında ezilmiş olan Delphine (Maaike Neuville) isimli bir karakterimiz var. 3 çocuğunu ve kocasını idare etmeye çalışıyor.
Jüri başkanımız hatun kişi biraz özgür yaşamayı seven ama geçmişinde anne babasının ölümüyle bir trajedi yaşayan Holly (Charlotte De Bruyne).
Josse De Pauw, kendi çocuğunu ve en yakın arkadaşını öldürmekle suçlanan Frie’nın (Maaike Cafmeyer) avukatı Ari Spaak rolünde. Oldukça başarılı.
Dizi bize farklı farklı hikayeler anlatıyor. Dizi ilerledikçe jüri üyelerinin de hayatını görmüş oluyoruz.
Yine jüri üyelerinden Carl’ın (Zouzou Ben Chikha) kızına konulan otistik teşhisi, bir baba olarak kızını anlamaya çalışması ve O’na olan yaklaşımı da hoş.
Arnold’un (Peter Gorissen) yalnızlığı, Joeri’nin (Tom Vermeir) iyi niyeti derken jüri üyelerinin farklı yaşamları gözler önüne serilmekte.
Dizinin karanlık atmosferi, renkleri, dili yine beni benden aldı. Toplam 10 bölümlük dizide 8.bölümdeyim. Sonunu aşağı yukarı tahmin etmekle beraber yine de her bölüm sürprizlerle dolu. Özellikle fazla bölümden hoşlanmayanlar, bir an önce finali görmek isteyenler, benim gibi farklı dilleri ve coğrafyaları sevenler, Belçika manzaraları eşliğinde keyifli saatler geçirebilirler. Tavsiye ediyorum.