Dizi: Ozark (3.Sezon)

Bayan Arıza tarafından 5 - Nisan - 2020 tarihinde yazıldı.

Soluk soluğa izledik bu sezonu da. Bu manyak Byrde ailesi yine bizi şaşırtıp durdu. Polisle anlaşmalar, FBI’ın devamlı kumarhaneyi denetleme modu, herkesin birbirinin arkasından dolaplar çevirmesi ile çok sürükleyici bir sezon idi.

Bu sezon biraz da ağladım. Çünkü Wendy’nin bipolar kardeşi Ben (Tom Pelphery) diziye bu sezonda dahil oldu. Pek sevdiğim bir manyak hatun daha olan Ruth ile (Julia Garner) birbirlerine aşık oldular. Bir deli, bir manyak birbirini buldu yani.

Ruth’un kuzeni Wyatt uzun bir süre halasının yaptıklarından dolayı O’nu reddetti. Geçen sezonlardan hatırlarsınız kocası ile uyuşturucu üretip satan bölge ahalisinden Darlene, Wyatt’ı himayesine aldı. Önce ufak tefek çiftlik işlerini verdi. Sonra kulübede kalabileceğini söyledi. Derken büyükannesi yaşındaki Darlene ile kafayı kırmış olan zavallı Wyatt Darlene’in evinde birlikte kalmaya ve de sevgili olmaya başladılar.

Ruth, Martin tarafından “dokunulmaz” olsa da beraber iş yaptıkları Frank’in oğlu Frank Jr. tarafından öldüresiye dövüldü. Ruth ölümden döndü. Wyatt biraz olsun yumuşadı ve halası ile bir araya geldi.

Bu arada kötü karakterlerden biri olan asıl iş yaptıkları büyük patron Navarro’ya da çalışan avukatımız Helen, Martin ve Wendy’nin arkasından iş çevirmeye başladı. Onların yerini almak istedi.

Aslında bu sezon diğer sezonlara göre daha sürükleyici ve karışıktı.

Byrde’nin çocukları Jonah ve Charlotte ise her şeyi bilip hiçbir şeyi belli etmemeye çalışıyorlardı yine. Üstelik Helen, hiçbir şeyden habersiz olan -annesinin sadece normal(!) bir avukat olduğunu sanan- kızını da Ozark’a getirmişti. Bu konuda hassastı ve kızının hiçbir şeyi bilmesini istemiyordu.

Ruth’un fena halde dövülmesine ve bu konuda Byrde’ların bir şey yapmamasına iyice sinir olan Ben sinir krizine girdi. Dernek toplantısı sırasında kumarhaneye gelip korkunç şeyler söyledi. Bunun üzerine Ben’i akıl hastanesine yatırdılar. Zaten uzun zamandır ilaçlarını da almıyordu.

Ruth gelip O’nu hastaneden kaçırdı. Darlene’in evine götürdü ve sıkı sıkı Ben’e her şeyi geride bırakması konusunda tembihte bulundu. Ama zaten kafadan kontak olan Ben, Ruth’u da çok sevdiğinden gitti ve Helen’ın kızına “senin annen katil, uyuşturucu karteline çalışıyor” gibi şeyler söyledi. Helen durur mu, psikopat hatun. Zaten kızı konusunda hassastı. Kızından, oğlundan ve eski eşinden kim olduğuna ve ne iş yaptığına dair her şeyi saklıyordu. Çok fazla kızdı. Dolayısıyla da Ben’in idam kararını vermiş oldu.

Wendy erkek kardeşini korumak için başlangıçta çok uğraştı. Defalarca O’nu uyardı. Bu işin çocuk oyuncağı olmadığını, kartelin başındaki adamın kötü olduğunu ve tüm aileye zarar verebileceklerini vb. söyledi. Erkek kardeşi Ben maalesef anlar gibi görünse de duygu durumundan ve hastalığından dolayı olayın gerçekliğini bir türlü kavrayamadı. Helen’dan özür dileyerek her şeyin çözüleceğine inandı.

Bir yandan Navarro ile çalışmalar, FBI’ın devreye girişi, bir yandan hem Martin’in hem de Wendy’nin birbirlerinin arkasından işler çevirmesi, Navarro’nun Martin’i kaçırması, Helen’ın psikopatlığı, Ben’in her şeyi berbat edişi, bir de normal bir aile gibi görünmeye çalışmak derken muhteşem bir sezon yapmışlar.

Diziye ilk başladığımda “Orta halli Breaking Bad” demiştim. Şimdi ise bambaşka bir boyuta ulaşmış durumda.

Bill Dubuque ve Mark Williams tarafından yaratılan bu muhteşem dizi Missouri Ozark’taki uyuşturucu kartelleri ve yerel halk ile geçen mücadeleyi anlatıyor.

Finalde gördüklerimizden sonra “4. sezon kesin geliyor” diyorum. Ama Corona Virüs yüzünden diziler devam eder mi ya da biz hayatta kalıp  dizi izlemeye devam edebilir miyiz? Artık her şey meçhul.