Charles Bukowski “Hollywood”

Bayan Arıza tarafından 16 - Şubat - 2011 tarihinde yazıldı.

Charles Bukowski "Hollywood"

Okurken altını çizdiklerim:

* Ölümün sınırlarına vardık, ruhum kusuyor.

* Hepimizin arkasında bir yarık var değil mi? Aşağıda, ortalarda bir yerde değil mi? Bok çıkar ordan değil mi? Veya en azından çıkacağını ümit ederiz! Boklarımız içimizde kalırsa ölürüz! Bir yaşam sürecinde toplam ne kadar bok sıçtığımızı bir düşünün! Toprak şimdilik bu bokları emiyor! Ama denizler ve nehirler boklarımızı yutarken kendi ömürlerini kusma noktasına geliyorlar! İğrenciz, iğrenç! Hepimizden nefret ediyorum! Her kıçımı silişimde biraz daha nefret ediyorum!

* Günahsız çocukları sakat bırakacak bombaları desteklemek için para verilir mi?

* Tanrım, ne müthiş gözleri vardı. Gözler gerçekten ruhun aynasıdır.

* Ölümün doğal akışını hızlandırmalıyız.

* Karşıma telesekreteri çıktı : “ Bana konuşmayın, bu makineye konuşun. Konuşmak istemiyorum. Bu makineye konuşun. Ben hiçbir yerdeyim, siz de hiçbir yerdesiniz. Ölüm gelip küçük elleriyle yakamıza yapışacak, konuşmak istemiyorum. Bu makineye konuşun.”

– “Hiç gitmeyen bir kara bulut vardır, sonssuza dek kalır!”
– “Ona ölüm derler.”
– “Hayatın her günü ölümdür!”

* Dünya bana göre değildi, ben dünyaya göre değildim.

* İnsanların yanında mutlu değilim, yeterince içersem kayboluyorlar.

* Ölmek için doğarız.

* Derin hakikatlerin, yazmanın, resim yapmanın sırrı sadeliktir. Hayat sadeliğiyle derindir.

– “ Sarhoşlar rahatsız edici olmuyorlar mı?”
– “ Çoğu oluyor, içmeyenlerin çoğu gibi..””

* Gelgelelim en iyi tanıdığım ayyaş kendimdim.