Barış Manço, Moda, 81300 İstanbul

Bayan Arıza tarafından 1 - Şubat - 2022 tarihinde yazıldı.

Kendi ev adresimiz, telefon numaramızı öğrenmeden evvel, Barış Manço’nun adresini öğrendik bu ülkede. Şarkıları, saçları, takıları, fikirleri, sözleri ve dünya çapında hâlâ ve hatta artık daha çok kıymet gören kariyeriyle bir Barış Manço geçti bu diyardan. Bugün 1 Şubat 2022, ‘Barış Abi’ veda edeli 23 sene oluyor.

Egemen Limoncuoğlu

İzzet Öz’ün artık rahatlıkla kült diyebileceğimiz programı Teleskop’un TRT ekranlarında yayınladığı vakitler. Bundan tam 40 sene evvel, yine bir şubat ayı. Barış Manço konuk Teleskop’a. “Neden Dönence?” diye soruluyor kensine, şarkıyı Kurtalan Ekspres’le birlikte çalmalarından hemen önce. Tam bir Barış Manço yanıtı. Önce o çok iyi bildiğimiz seri el hareketleriyle, her daim göz alan takıları eşliğinde nütkedan bir cevap veriyor. Okul çağlarında coğrafya dersinde iyi olmadığına değiniyor. Sonra… Sonra tam bir düşünür, bir görmüş geçirmiş ozan cevabını ekliyor. Bugünkü yaşamımız ve umutlarımızı, yengeç ve oğlak dönencesi ikilemine bağlıyor. Hani artık şarkıyı bilmemek pek mümkün değil. Fakat olur ya bilmiyoruz “Dönence”yi diyelim, o cevap üstüne şarkıyı beğenmeme, sevmeme ihtimalimiz kalmıyor. Bu TRT anısı, küçük bir özet de geçmiş oluyor Barış Manço şarkılarına dair, rahatlıkla anlayabileceğimiz, ayak uydurup eşlik edebileceğimiz Manço şarkılarının içinde, biraz yüzeyi kazıyınca karşımıza çıkacak küçük küçük hazineler gizli.

Şarkıları çatı oldu

Barış Manço şarkılarında folk rock’ı bulduk. Elinden eksik etmediği akustik gitarıyla şarkılar söyleyenleri, elinden sazı düşmeyen ozanlarla buluşturdu müziğinde. Barış Manço şarkılarında progresif rock diye tabir ettiğimiz türlü denemeye açık, ufku geniş rock kültürünü de bulduk. Hatta o da kâfi gelmedi fütürüstik konseptler de dahil etti şarkılarına, albümlerine.

Öte yandan Barış Manço müziğinde mahalleyi de bulduk. Büyüdüğümüz mahalleyi, gencini, yaşlı çiftini, âşığını, yazanını, bozanını. Pazar yerine uğradık, kara mı kara sevdalara tutulduk, kol düğmelerimizi alıp Halil İbrahim Sofrası’na oturduk. Jest ve mimikleri, saçları, konuşma şekli ve şarkılarını ifade ediş biçimi hep aklımızda kaldı. Kaldı ne kelime, aklımıza kazındı. Atasözlerini ondan öğrendik, birer Barış sözü oldu onlar bizim için. İyi seçilmiş anahatar kelimeler attı hep şarkı sözlerinin içine, cacıklı şarkı da dinledik ondan, bal böceği de işittik. Bazı şarkılarını daha çok sevdik, daha özel yerlere koyduk hayatımızda. Bazılarını pek o kadar sevemedik, az dinledik. Hepimizin ‘en sevdiği Barış Manço şarkıları’ listesi oluştu zaman içinde, hızla, bir çırpıda sayabildiğimiz. Barış Manço hakkında bazı şeyleri çok sevdik. Farklı farklı şeyleri. Bazı şeyleri de pek o kadar sevmedik. Farklı farklı şeyleri. Fakat Manço şarkıları bir çatı oldu, altında toplanmayı başardık.

Kara haber tez duyuldu

Ve tabii TRT’de izledik onu. TRT’ye çıkabilen sanatçılar avantajlıydı, Barış Manço o avantajı yepyeni kuşaklara güzel bir hediye vererek kullandı. 7’den 77’ye vesilesiyle yerelden globale uzanmayı her daim aklında tutmuş bir sanatçının sesinden gözünden gezdik tozduk. Adam Olacak Çocuk izledik. Yaşı tutanlar programa çıkıp Barış Abi’leriyle bizzat konuşmak istedi, tutmayanlar efkârlandı, “Şimdi çocuk olmak vardı” dedi. En az iki nesil Barış Manço’yla büyüdü. Akranlarının gözünde de Barış Manço birlikte yaş aldıkları bir uzak dost oldu. Avrupa’ya her gidişinde Ses Dergisi’nde haberi yapıldı, evlenişi, çocukları. Akranlarıyla beraber büyüdü, beraber saçları ağırdı.

Erkin Koray, Cem Karaca ve Barış Manço’yu ‘üç büyükler’ olarak düşünürsek, benzer bir evrim geçirdiklerini görebiliriz. O evrimi Anadolu pop/rock dediğimiz, bugünlerde psikedelik/saykodelik gibi sıfatlar eklenerek değer biçilen o dönemi daha iyi anlayabiliriz. Dış kaynaklı hafif müziği, rock&roll’u severek müziğe adım atan, onlar gibi olmaya niyetlenen, ardından onlar gibi olurken yüzünü Anadolu kültürlerine dönen, kendilerini besleyen bir kuşak. Moğollar’ın Fransa’da aldığı ödülü, Selda Bağcan’ın hâlâ dünya çapında ilgi görüşünü hatırlatalım bu satırlarda. Yerelden, kendinden öğeleri, dünyaya dinletebilmek bu büyük isimlerin öve öve bitiremeyeceğimiz özelliği oldu. Barış Manço bunu kariyerinin ilk günlerinden itibaren büyük bir özenle yaptı. Yeri geldi ‘Baris Mancho’ oldu, yeri geldi Japonya’da kalabalıkları şarkılarına eşlik ettirdi. Ama bir yandan da hep bizim Barış Abi’miz olarak kalmayı başardı. Barış Manço’nun ölüm haberini aldığımız günleri hatırlayanlar, aldıkları haber üzerine gözlerine bir şey kaçtığını anlatacaktır size mutlaka. Haberleri televizyondan, gazetelerden ve günlük hayatta birbirimizden aldığımız o günlerde, ‘kara haber tez duyulmuştu’. ‘dünya fani’ idi, unutmamıştık. Dünya fani şarkılar baki idi. Bugün en seviğiniz Barış Manço şarkılarından bir çalma listesi yapıp günü Manço şarkılarıyla geçirmek, yapılacak en güzel aktivite olacak.

Kaynak: Milliyet Sanat