Prag

Bayan Arıza tarafından 8 - Şubat - 2011 tarihinde yazıldı.

Prag "Çek'lerin dilinde Praha"

Prag, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti. Müzelerle, şapellerle, katedrallerle dolu bir şehir. Kendinizi Orta Çağ'da hissedebilirsiniz. Her şey mistik, gotik ve kasvetli.

Şehirde sıkılmamanız için bir sürü sebep var. Bir kere her yer müze. Oyuncak müzesi tüm o sanat müzelerinin yanında görmeniz gereken yerlerden biri mesela. Kafka'nın evini de ziyaret etmelisiniz.

En önce görmeniz gereken yer Astronomik Saat Kulesi. Şehrin merkezinde sayılır, Çek'ler o bölgeye "Eski Şehir" diyorlar. Mustek metro durağında inip yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Astronomik saati mutlaka görmelisiniz. 15. yüzyılda yapılmış bu kocaman saat. Her saat başı çanlar çalıyor ve saatin duvarındaki pencereler açılarak oradan din adamlarının minik kuklaları çıkıp halkı selamlıyor. Herkes saat vurduğunda başlarını bu saate çevirmiş oradaki olan biteni izliyor. Hem saati gösteriyor, hem de dünyanın, ayın ve güneşin konumlarını.

Aynı zamanda Eski Şehir Meydanı'nda birçok küçük dükkân var. Buradan alışveriş yapmanızı pek tavsiye etmem, hediyelik eşyalar bolca mevcut ama biraz pahalı. Turistik mekân olduğu için bir magnetin fiyatı 3-4 katına çıkabiliyor.

St.Vitus Katedrali, Prag'taki şaheser binalardan sadece biri. O kadar gotik bir katedral ki böyle bir eseri gördüğünüzde hayretler içinde kalabilirsiniz.

Vltava nehri boyunca yükselen görkemli binalar harika. Aynı zamanda burada sizi bekleyen turistik tekneler var. Nehir turu atarken şehri daha iyi görebilirsiniz, harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Eski Şehir Meydanı ile Vltava Nehri arasında bir de Yahudi Mahallesi var, burada Avrupa'nın en eski Sinagog'unu görebilirsiniz. Bir de Yahudi Müzesi var ki, o da yine görmeniz gereken yerlerden biri.

Vltava nehri üzerinde birçok köprü var. Yukarıda da belirttiğim gibi tekne turu Prag'ın olmazsa olmazlarından. Nehir boyunca bir sürü güzel bina ve köprü var, hepsi de birbirinden görkemli. 15.yy'da yapılmış olan  meşhur Charles Bridge'i de görmeniz şart. Bu köprü de araç trafiği yok, çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz köprü üstünden.

Gitmişken bir klasik müzik konseri izleseniz fena olmaz. Ben klasik müzikten hiç haz etmediğimden Hard Rock Cafe'de takıldık.

Yeme-İçme

Prag'ta en çok et tüketiyorlar. Ağırlıklı olarak ördek, domuz ve dana. Bunu sevmezseniz fast food zincirleri orada da var, biz Kentucky'ye demir atmıştık:)

Her yerde içki bulmak mümkün ama onları yansıtan bir içkileri var ki adı Becherovka. Genelde yemeklerden önce iştah açıcı olarak kullanıyorlar, tarçınlı bir likör ama çok sert. Bir yudumdan sonra bile ikinci yuduma geçmek için bekliyorsunuz. En yaygın içki bira. Dünyanın en meşhur biraları buradan çıkıyor, siyah biraları da güzel, içimi hoş.
 
Çek'ler nasıl insanlar?

Çek insanı çok suratsız, tepkisiz. Gülmüyorlar, donuklar. Garsonları bile bir garip. Israr etmeyin ya da bir soruyu 2.kez sormayın. Bu tavırları da kişisel olarak algılamayın heriflerin doğası bu. Türkleri pek sevdikleri söylenemez çünkü Çek'ler milliyetçi tipler. Aynı zamanda Avrupa'daki en ataist ülke de Çek Cumhuriyeti.

Özet
Prag, tarih kokan bir şehir. Şehrin tadını çıkarmak istiyorsanız soğuk mevsimde gitmeyin. Soğuk derken Eylül'den sonra gitmeyin mesela, Türkiye gibi düşünmeyin, giyeceğiniz kaz tüyü montlar işe yaramaz! İlkbahar ve Yaz mevsimlerini tercih edebilirsiniz.