Cem Kurtuluş’tan Film Kritiği: Laleli’de Dönen Pislikler: Laleli’de Bir Azize (1999)

Bayan Arıza tarafından 26 - Haziran - 2015 tarihinde yazıldı.

Sokaklarda dönen üç kağıtçılar, dalavereler, kaldırım kenarında müşterisini bekleyen fahişeler, arka cebinde çakısını taşıyıp haraç kesenler ve pisliklere batmış Laleli sokakları..  

"Laleli'de Bir Azize" yeraltı olaylarını konu alan, Gemide filminin devamı niteliğinde 90'ların sonuna doğru piyasaya düşen o dönem ki pislikleri usta oyunculuklarla anlatan bir film. Gemide filminde anlatılanın aksine bu filmde anlatılanlar karada geçiyor. Filmin başlarında Gemide filminden bir sahne gösteriliyor ve sonra bu sahne filmin ilerleyen zamanlarında daha net görüyoruz.

Filmin konusu ise şu şekilde geçiyor; üç kafadar patronlarından habersiz bir iş yapıp köşeyi dönmek için planlar yapıyor ama işler yolunda gitmiyor. Bakire bir hayat kadınını anlaşma yaptıkları iş adamına götürürken karşılarına dört adam çıkıyor, hem kızı hem parayı kaptırıyorlar.   Hatunu götürecekleri adam Kürt mafyası tiplemesinde belalı biri çıkması sonucu adamların başları belaya giriyor.

Gemide filmiyle benzerlik taşımasının yanında;  Küfürler, karanlık atmosfer, teknik aksaklıklar haricinde  pornografik görüntüler, samimiyet, her şey filmin içinde yerini alıyor.  Düşük bütçeli film olmasına rağmen Türk Sinemasının klas film olma özelliğini de taşıyor " Laleli'de Bir Azize "   Klas film olma özelliğini taşısa da Gemide filminin devamı yakalayamıyor kurgu olarak. Film adına bir şeyler eksik kalıyor, bu işi yönetmen olarak Kudret Sabancı'nın ele alması sonucu ortada eksiklik adına bir sürü şey yer var.

Film,  yurt dışından gelen kadınların fuhuş patronları ve bunların aracıları (pezevenkler) tarafından nasıl pazarlandığını, iş adamlarına nasıl peşkeş çekildiğinin resmini seyirciye sunuyor.  Aynı zamanda hatunun da  ne gibi acı durumlara düştüğünü  resmediyor. Cengiz Küçükayvaz, " Laleli'de Bir Azize' de oyunculuğunu konuşturuyor, bu filmden sonra yer aldığı filmlerde kendini komedi filmlerine vererek gidişatının iyi olmadığını sinema severlere göstermiştir. Film başlarından itibaren şu diyaloga tanıklık ediyoruz.

Maço tip: ben üzerinde başkasının tepindiği kızla sevişmem
* doktor : o zaman sen de nikahlı karını s.kersin hıhıhı..

Filmdeki oyuncuların  dönemine göre para almadığı söylense de  , bu ne kadar doğru bilmiyorum ama böyle bir şey olma olasılığı dönemine göre yüksek . Kısıtlı bir bütçeyle çekildiği filmin her halinden  belli. Filmdeki sahneler genellikle karanlık yerlerde geçiyor. Seyirci bu yönden dertli ama  bu filmi daha da anlamlı bir hale getirmiş.Geçmişteki İstanbul  sokaklarına, sokaklarda dönen pisliklere ve kadın ticaretine  dem vuruluyor. Filmin kadın ticaretine ışık tutması ve sağlam eleştiriler olması, karanlık atmosferin Uğur Yücel'in notalarıyla iyileştirilmesi  filmi tamamlayan diğer bir unsur.

Hangi işe imza atsa filmde karanlık temalar, İstanbul dönen pislikleri dalavereleri anlatan biri olan Serdar Akar bu filmde de bundan geri kalmıyor.

 "Gemide" filminde konuyu iyi işleyen bir Serdar Akar varken, bu filmde bu Kudret Sabancı'nın eline geçiyor. Aynı zamanda Serdar Akar senaryo'ya katkıda bulunuyor.  Gemide filmiyle aynı hikaye üzerinden gidilse de Gemide'yi ilk başta izlemeniz mevzuları anlamanız için yararlı olacaktır. " Laleli'de Bir Azize" de o kadar ayrıntıya girilmiyor, mevzular kestirme yoldan gidiyor.  Bu da seyircinin gözünde kurgu bozuk mu sorularına neden oluyor."Laleli'de bir Azize" 80'lerde Tecavüzcü Coşkun , (Coşkun Göğen), Nuri Alço gibi kötü karakterleri de bizlere hatırlatıyor, ama film de ışık kullanımının düşük olup karanlık bir atmosferde ilerlemesi filmi daha gerçekçi yaptığını da vurgulamak gerekir.Filmde birkaç defa aynı sahnelerin gösterilmesi de yer yer sıkıyor izleyeni.  Argo dili, diyaloglar (Oyunculuklar iyi olsa da yeterli olmuyor) Gemide'ye göre karşılaştırınca bu da zayıf kalıyor.

Sonuç olarak; Pezevenk, Mafya,Kıyak kafalar, Kadın Ticaretleri,döneminde Laleli'de yapılan dalavereler hakkında  mesajları barındıran " Lalelide Bir Azize" İstanbul ve Laleli sokaklarında  dönen pislikleri anlamanız için kıyak bir film, ama Gemide ile karşılaştırıldığında sönük bir film kalıyor.

Cem Kurtuluş,2011

“Bu sokaklar elinden kız kaptıran pezo görmedi daha“