Leonard Cohen'in "Görkemli Kaybedenler"i okudunuz mu? Kendime çıkardığım notlardan birkaç alıntı var aşağıda. Kitap hakkında fikir vermiş olur sizlere.
* Öylesine insanım ki çok fazla kabızlık çekiyorum.
* Her sabah uyandığımda kendimi neden bu kadar kötü hissediyorum?
* Tekrar biz olduğumuzda hatırlarız bunu, belki de bir daha asla biz olamayız.
* Kahrolsun genital emperyalizm! Bedenin her köşesi boşalabilir.
* İçimdeki bütün o dünlerle yeni bir şeye nasıl başlayabilirim.
* İçimde yaşamak istemiyorum.
* Senin Sabahında Büyük Harflerle Başlayan Bir Yaratığım.
* Bir insanın doğasındaki en özgün şey genellikle en umutsuz olandır.
* Her sürüngen kendisi için!
* Bu dünya eksiktir!
* Zehirli dikenlerin arasında, bir çiçek gibi yaşıyorsun burada.
* Senin gözlerinde, beni olmak istediğim gibi tarif eden bir şey vardı.
* Daha saf bir inanç için, eğitimi reddetmeyi istiyordum.
***
Aşağıda, üç liriğinin Türkçesini okuyacaksınız.
İki Kalıp Sabunum Var
İki kalıp sabunum var,
Badem kokulu
Biri sana biri bana.
Banyoyu doldur,
Birbirimizi yıkayalım.
Param yok,
Eczacıyı öldürdüm.
İşte bir kavanoz da yağ,
Tıpkı İncil’deki gibi,
Uzun kollarıma
Pırıl pırıl yapacağım tenini.
Param yok,
Kokucuyu öldürdüm
Pencereden dışarı bak,
Dükkanlara, insanlara
Arzunu söyle bana,
Anında olacak,
Param yok,
Param yok.
Mektup
Aileni nasıl öldürdüğün
Hiç ilgilendirmiyor beni
Ağzın gövdemde gezinirken
Hem biliyorum rüyalarını
Unufak olan şehirlere, dörtnala atlara dair
Güneşin çok yakınlaşmasına dair
Ve gecenin hiç sona ermemesine.
Ama bunlar hiç ilgilendirmiyor beni
Gövdenin yanıbaşında
Biliyorum dışarda bir savaş sürmekte
Sen emirler vermektesin
Bebeler boğdurulmakta, generallerin kellesi uçurulmakta
Ama kan beni hiç ilgilendirmiyor
Senin etini rahatsız etmiyor.
Dilinde kan tadı almak
Şaşırtmıyor beni
Kollarım saçlarına karışırken
Sanma ki anlamıyorum
Neler olacağını
Alaylar katledildikten,
Orospular kılıçtan geçirildikten sonra
Hem bunu sadece senden çalmak için yazıyorum
Bir sabah kellem, kanlar damlayarak
Öteki generallerle birlikte
Evinin kapısından sallandırıldığında
Bütün bunları önceden bildiğimi
Ve beni hiç ilgilendirmediğini nihayet bil diye.
Armağan
Bana diyorsun ki sessizlik
Huzura daha yakınmış şiirlerden
Ama armağan diye sana
Tutup sessizliği getirsem
(çünkü bilirim sessizliği)
derdin ki
Sessizlik değil
Bu gene şiir
Ve bana geri verirdin.
Türkçesi: Fatih Özgüven, bi tarihteki ROLL’dan
dilinden kan tadı almak
şaşırtmıyor beni..