Cem Kurtuluş’tan Dizi&Film Kritiği: A Takımı

Bayan Arıza tarafından 24 - Aralık - 2012 tarihinde yazıldı.

"1972'de birinci sınıf bir komando grubu askeri mahkemece işlemedikleri bir suçtan dolayı hapise atıldılar. Buldukları ilk fırsatta hapisten kaçarak Los Angeles'ta yeraltına çekildiler. Halen polis tarafından aranmaktadırlar. Eğer bir sorununuz varsa ve kimse size yardım etmiyorsa A Takımını arayın. Belki onları kiralayabilirsiniz" şeklinde başlardı bir zamanlar.

İzlemek için herkes gibi ben de can atardım. Televizyonun karşısına kurulduk mu "haftaya neler olacak?" diye merak içinde beklerdik. Hannibal ne plan yapacak, Faceman (Peck) hangi kıza göz koyacak, Murdoch hangi deliliklerle uğraşacak, B.A (Baracus) bu defa bayıltılacak mı gibi kafamızı kurcalayan sorular vardı.

Diziyi 80 kuşağında izleyenlerden değilim. Ama sonrasında çeşitli kanallarda yayınlanmıştı. Hannibal’ın delice planlarını izlemek için kafayı yiyecek derecede olurdum, B.A’nın o siyah arabasını model olarak Kara Şimşek arabasına benzetmeseniz bile, iş görmek için o arabada çok sıkı planlar yapardı Hannibal ve adamları. Aynı zamanda unutulmayan karakterler köşesinde Amy Amanda'yı, Yüzbaşı Crane’i, Albay Briggs'i (Özellikle Albayı çok deli ederdi Hannibal), Albay Lynch'i (bu da az kafayı yemezdi, A Takımını her köşeye kıstırdığında A takımı Hannibal Smith’in zekice planlarıyla atlatmayı becerirdi) gibilerini sayabiliriz.

A takımının minibüsü kurşun geçirmez bir şeydi (kurşun geçirmeze benzetmek ise her defasında sapasağlam karşımıza çıkmalarından kaynaklanıyor). Ve Bir A Takımı klasiği: Araba takla atar, düşer, ama içindeki elemanlar biraz sarsılmış şekilde araçtan iner planlarını yaparlardı. Karakterleri yeniden hatırlatmak için birkaç şeyin altını çizmenin doğru olacağını düşünüyorum.

Albay John "Hannibal Smith": Ekibin beyni, Vietnam'daki bölüğün komutanı. Hannibal lâkaplı, zeki strateji planlarıyla öne çıkan, gerektiği zaman yumruklarını konuşturan, her bölümün başında gördüğümüz, ağzından purosu eksilmeyen dizi tarihinin unutulmaz komutan karakterlerinden. Eğer işiniz ona düşmüşse gerisini düşünmenize gerek yok.

Yüzbaşı "Murdoch": Rütbe olarak Hannibal’dan sonra ikinci sırada. Dehayla delilik arasında ince çizgide yürüyen, her şeyi uçurabilme gücüne sahip, hastanede manyaklıklarla ön sırada olan A Takımı tarafından zaman zaman iş görsün diye kaçırılan, iyi bir pilot olmasıyla övünen, her bölümde ayrı ayrı şeye kafayı takan, B.A'nın en uyuz olduğu karakterden biri (bu da B.A’nın her uçan araça bindiğinde uyutulmasından dolayı).

Teğmen "Peck": Her bölümde Peck’i bir kadınla görmeniz kaçınılmazdır. Laf yapan ağzı, çocuksu görüntüsüyle kadınların ilgisini çeken bir erkek. Hannibal’ın işine yarayan her türlü yaramazlığı yapan, zaman zaman Hannibal’ı da şaşırtan bir adam.

Çavuş Bosco Albert Baracus: Kızgın, asabi, uçmaktan korkan, sert yumruklarıyla rakibini kolayca indiren, hurdalarla yapamayacağı şey yok, siyah minibüsü B.A’nın her şeyi. Herkesi indiren bir yapıya sahip olsa da içi de o kadar şeffaf.

Şimdi 2010 tarihli A Takımı filmine giriş yapalım; 80’lerdeki çekimler, görüntüler, oyuncuların aynı şekilde olduğunu söyleyemeyiz, bunu söylersek samimiyetsizlik olur. İzlediğinizde "eskisi daha iyiydi, hiç çekememişler" demeniz de olağan. Teknolojik imkânlar doğrultusunda bol bol efektleri göreceksiniz filmi izlerken. Bu defa mevzular Vietnam’da değil, Irak’ta başlıyor.

Meksika’da polisler tarafından esir tutulan Hannibal Smith, Templeton Peck’i kurtarmak için harekete geçiyor, yolda minibüsüne çok değer veren Baracus’a rastlayıp Face’i birlikte kurtarıyorlar. Öncesinde  Hannibal, Baracus’u kolundan vuruyor. Ancak planlar da Amerika olmazsa olmazları. Amerika’ya gitmeleri için bir pilota ihtiyaçları var. Murdoch bütün yetkiyi alıyor, pilotla manyaklıklar yapıyor,  A Takımı'nı izlerken daha önce bu kadar aksiyon görmemişsinizdir belki de. 
Peck, eski dizide olduğu gibi bu filmde de çapkınlığını konuşturuyor. Hannibal ve tayfası harekete geçiyor, harekete geçiş sıralarında Peck eski sevgilisi "Yüzbaşı Sossa"yı kullanıyor. Diğer önemli isim CIA’den Ajan Lynch. Bu iki kişiyle görüşmelerinin sebebi "Irak'ta sahte Amerikan doları basmakta kullanılan baskı kalıpları". A Takımının mevzuya el atmasıyla mevzu farklı yöne gidiyor. Kendileri temize çıkmak için yardım ederken birden ters köşe oluyorlar ve 10 yıl hapse mahkum ediliyorlar. Bombalar, füzeler, ihanetler, kaçışlar derken A Takımı filmi tam bir aksiyon havası yaşatıyor bize.

Eski dizinin hayranlardan biri olarak tek önerebileceğim "Aksiyon severler kaçırmasın". 2012’de olduğumuzu var sayarsak günümüze uyarlanış biçimi olarak başarılı bir yapım, eski dizinin aynısına ne kadar yaklaşmış derseniz bu konu yoruma açık. Hannibal Smith rolünü üstlenen Liam Neeson'ın oyunculuğunu beğendim.

Filmin artıları:

– Günümüze uyarlanış biçimi takdir edilesi,
– Aksiyon sahneleri abartılsa da diziye yakınlıklar da göze çarpıyor,
– Liam Neeson’un başarılı oyunculuğu göz dolduruyor,
– Murdoch’ın uçak kullanırken deliliklerinin haricinde yaptığı espriler de güzeldi.

Şunu da bilmeliyiz ki günümüzde hangi film eskinin tadının yakalayabiliyor ki? Bu açıdan bakarsak filmden keyif alabiliriz.

İyi Seyirler!:)