Çarpışma

Bayan Arıza tarafından 7 - Ekim - 2010 tarihinde yazıldı.

Raskolnikov'dan "ÇARPIŞMA"

-Berbat görünüyorsun.
-Hayır çok mutluyum
-Mutlu musun? Neden?
-Mutluyum işte. Hem neden böyle garipsiyorsun ki mutluluğumu?
-Önce bana mutluluğunun nedenini söylemelisin.
-Harika bir işim var, üstelik terfi de ettim, iyi para kazanıyorum, deniz manzaralı da bir ev aldım.
-Peki kim olduğunu biliyor musun?
-Anlamadım. Ne demek istiyorsun?
-Kimsin sen?
-Hala anlayamıyorum, adımı mı soruyorsun?
-Hayır umrumda değil adın?
-…….
-Cevap ver kimsin sen?
-Cevap vermek istemiyorum.
-Neden korktun?
-Çünkü beni rahatsız ediyorsun.
-Eğer gerçekten mutluysan seni nasıl rahatsız edebilirim ki?
-Mutlu olduğumu hissediyorum. Daha doğrusu senin gibi bir uğursuz karşıma çıkana dek böyle hissediyordum.
-Peki şimdi ne değişti?
-Bilmiyorum. Beni rahatsız ettin defol yanımdan.
-Benim kim olduğumu biliyor musun? Çok sarhoşsun. Evinde otururken birden karşına çıktım ve benim kim olduğumu bilmeden, benimle konuşuyorsun.
-Sahi sen kimsin.
-Sence kimim?
-Bilmiyorum ama iğrenç birisin. Yüzün çok tanıdık geliyor.
-Beni çok iyi tanıyorsun.
-Tanıyor muyum? Hayır seni tanımıyorum.
-Az önce yüzümün çok tanıdık geldiğini söylemiştin.
-Hayır söylemedim
-Söylediğini sen de biliyorsun. Benden kaçamayacağını biliyorsun değil mi?
-Neden beni rahat bırakmıyorsun. Hayatımda ilk defa mutluyum ve sen yine geldin ve buldun beni.
-Tekrar ediyorum, eğer mutluysan ben seni nasıl rahatsız edebilirim ki? Hem senden bağımsızmışım gibi konuşmayı kes artık.
-İstediğim tek şey bu şu anda benden kopman, uzaklaşman ve bir daha hiç karşıma çıkmaman.
-Bunun olanaksız olduğunu biliyorsun değil mi? Şu durumda senin benden kopman en mantıklısı değil mi?
-Lütfen bırak peşimi sana yalvarıyorum, mutlu olmak istiyorum.
-Zaten mutlu değil miydin?
-Değilim allahın belası sürekli karşıma çıktın ve beni hep mutsuz ettin. İşte yine buldun beni.
-Şu anda karşımda durup mutlu insanı oynayan zavallı bulmuş olmasın beni? İyi dinle beni. Ben hep buradaydım ve sen her çıkmazında beni buldun. Çünkü sen diye bir şey yok. Biz diye bir şey var. Biz bir bütünüz. Bir kişiliğin iki yarısıyız. Ben gerçeğim, varolanım. Sense bu bedenin düşüncelerisin. Bu beden yaşadığı müddetçe ben yani gerçek var olacak. Sen yine kandırıp kısa süreliğine kaçıracaksın bu bedeni benden. Ama şimdi olduğu gibi onun döneceği tek yer ben olacağım yani gerçek. Şimdi kabullen gerçeğin karşısındaki mağlubiyetini ve yeni bir kandırma senaryosu buluncaya dek de uğrama bu bedene. Ve şunu da unutma ki senaryolar azalıyor ve bu beden yani bedenimiz sona hızla yaklaşıyor. Artık sana inanmamayı öğreniyor.
-Gidiyorum. Artık yeni senaryolar bulma gücüm kalmadı. Mağlubiyeti de kabul ediyorum. Bir kez daha sen kazandın.
-Git ve gelme bir daha. Artık daha fazla acı çektirme bedenimize.
-Acı çektiren ben değilim sensin.
-Hayır ben gerçeğim, yani ızdırap. Ama sen her geldiğinde ızdırap unutuluyor. Yalandan mutluluk iksirleri enjekte ediyorsun. Ve senin sahte olduğun anlaşıldığında beni daha da güçlendiriyorsun.
-Yeter artık ne soracak sorum, ne de verebilecek bir cevabım var. Hele seni duymak hiç istemiyorum. Artık yok oluyorum. İşte bedenin bir yarısı gidiyor.
-Hayır gitmiyor. Bu bedenin asıl sahibi benim zaten. Sen hiç olmadın. Sen hep bir sanrıydın.
-……….
-İşte bu kadar kolay yok olman. Artık görev bende. İşte sanrılarda yok oldu. Şimdi beni iyi dinle hükmettiğim beden. Ben acıyım, ben gözyaşıyım, mutluluğunun en büyük düşmanıyım, eğer beni daha da güçlendirmek istemiyorsan böyle ucuz kahramanlar gönderme üstüme, işte gördün yendim onu, daha önce olduğu gibi ve bundan sonra yollarsan yine yeneceğim onu. Ne işin, ne evin, ne de bol kazancın mutlu etmiyor seni. Çünkü sen her şeyin farkındasın aslında. Senin ruhun can çekişiyor ve sen böyle gereksiz ayrıntılarla kapamaya çalışıyorsun kanayan yaralarını. Öğren artık hep ben var olacağım, sadece ben var olacağım. Gör artık gücümü. İşte böyle, demek içki şişelerinin arasında göz yaşlarınla tuzlayarak yanaklarını kabul ettin gücümü. O zaman sefil bir biçimde uyu bakalım ve kabuslarına girmemem için sarsılmış inancınla dua etmeye devam et.

-SON-