Charles Bukowski'ye selam olsun! BARLAR ÜZERİNE: Barlara pek gitmiyorum artık. Sistemimden çıkardım onları. Şimdi bir bara girdiğimde öğürüyorum, O kadar çok bar gördüm ki, yetti bana -gençken yapılacak iştir bara gitmek, biliyor musun, bir hatun kaldırmaya çalışmak, birileriyle dövüşmek filan, bütün o maço saçmalık – benim yaşımda yapılacak iş değil.…
Hışımla bir sigara tüttürür ve tarafsız bir uykuya dalarsın, uyandığında pencereler ve kederin şafağı karşılar seni, borazanlar yoktur; bir yerlerde, sözgelimi, bir balık- heryeri göz ve kıpırtı- suda oynaşır durur; o balık olabilirdin, orada olabilirdin, suya mahkum, göz olabilirdin, serin ve asılı, gayrı-insan; giy ayakkabılarını, geçir pantalonunu, hiç yolu yok…
bugün trende bir dahiye rastladım 5-6 yaşlarında, yanıma oturdu ve tren kıyı boyunca ilerlerken okyanusa geldik sonra bana bakıp hiç de güzel değilmiş, dedi. bunu ilk defa o gün farkettim.
ayın 17'sinin gecesi bütün gece boyunca radyo çaldım komşular alkış tuttu ev sahibem ise kapıyı çalıp şöyle dedi LÜTFEN LÜTFEN LÜTFEN ARTIK BURADAN TAŞIN, çarşafları kirletiyorsun sonra o kan nereden geliyor? asla çalışmıyorsun uzanıp radyo ile konuşuyorsun ve içiyorsun bir de sakalın var bir de her zaman budalaca sırıtıyorsun…
– Kitaptan Altını Çizdiklerim – * Bana vız gelir. Kıçını öpecek değilim. Ya işi bırakırım ya da açlıktan ölürüm; başka yolu yok. * Bütün bu postacıların yaptığı, mektuplarını kutulara atmak ve düzmekti. Bu tam bana göre bir işti, ah evet evet evet. * Gözlerinde hiç parıltı yoktu. * Her gece…
"Pis Moruğun Notları" ndan çıkardığım notlar: * Kâğıttan kocaman kanatları vardı. Tam bir kaçık. Ceketine delikler açıp kanatları sırtına yapıştırmış ya da bağlamıştı. * Hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa o da yapış yapış duygusallıktır! * İntiharların havada asılı kaldığı ve sineklerin çamurla beslendikleri yerlerde daha uzun sürer yazlar. *…
Neyin arayışı içinde Yıllar boyunca hipodrama giderseniz Her Allahın günü orada olan Bazı tipleri fark edersiniz, Tuhaf görünümlü ve gözleri benimkiler kadar Umutsuz insanlar Çok kötü kokan biri vardı,bir tür deri hastalığından mustaripti ** Otostop yaparken alırdım onu arada sırada, karayolundaki çalıların arasında uyurdu sanıyorum. ** Onun teorisi bütün jokeylerin…
İşte altını çizdiğim satırlardan bazıları: Bitkin bir halde fabrikadan veya depodan eve dönüşte, yemek, uyumak ve tekrar sefil işe dönmek dışında pek bir işe yaramazdı sanki gece. Fakat o yırtık perdeli aşınmış kilimli, tuvaleti ve küveti koridorun sonunda bulunan, havasında benden önce gelmiş bütün kaybetmişlerin hissedildiği bir eski odada beni…
Bazı cümlelerin altını çizdim okurken. işte altını çizdiklerimden bazıları: * Beynim kaderime isyan ediyordu ve bu isyanı bastırmanın tek yolu içmek, içmek ve içmekti. * Adamın yüzü birşeye benzemiyordu, hiçbir yeri bir şeye benzemiyordu. * – Şarapçıları kimse anlayabilir mi acaba? – Şarapçılar sadece. * Paran yoksa kanun işlemiyordu. *…
Bugüne dek okuduğum en komik Buk şiirlerinden oluşan bir kitap. Mizahî yönü çok fazla. Oldukça güldüm okurken. Jane'den bahsettiği şiirleri de var. Evet, kesinlikle son çıkan Buk kitapları içinde en çok bağrıma bastığım kitabı bu oldu. Birçok yerin altını çizdim ama oturup bütün kitabı tek tek yazmam demekti bu. En…