
7, 17, 27, 37…
oturmusuz 27 yasindaki ben, 17 yasindaki ben 7 yasimdaki benle sabah kahvalti yapiyoruz. 7 yasindaki ben ekmekten araba yapmiş masanin uzerinde bardaklarin arasinda suruyor. az kalsin cayi dokecekken ustune son anda catala ani bir fren yaparak carpiyor ve ekmek arabasi ters donuyor. 17 yasindaki ben uzanıp catali cekiyor onunden. yardimsever besbelli. cocuklarida seviyor gibi davraniyor. ama corabinin icine sikistirdigi sigar apaketi rahatsiz etmis olacakki surekli bacagini kasiyip duruyor. gozu disarda. giyinmis okul ceketini ama gitmeye niyeti yok. ama 7 yasindaki beni kime birakacak onu bilmiyor muhtemelen. yoksa simdiye coktan giderdi. bense kahvalti masasinda oturuyorum uzun zamandir. bikac bardak cay ictim. cay tabaginda dondurdugun 4 sigara izmaritini sayiyorum. bir parca peynir atiyorum agzima.
7 yasimdaki benin kaza yapan ekmeginden bir parca kopartiyorum. bu yeterli bir kahvalti icin diyorum. 17 yasindaki ben kalkip mutfaga zeytin kasesini goturuyor sonra hemen aynanin karsisinda haziarlanmaya basliyor. 7 yasindaki ben bunu gorunce birden bire yerinden sicrayip onu seyretmeye yanina gidiyor. kalkarken sandalyeyi dusuruyor, geri donuup kaldirmay abile vakit kaybetmek istemiyor. biyiklarinin yeni cikmasi ve incecik tuylerin dudaklarinin uzarinde olmasi 17 yasindaki beni rahatsiz ediyor. jilet vurma gec ciksin diyenlerin laflarini hatirliyor ve "18 yasimda hala bu sekild eolursa tam bu sabah kesecem" diyor. gulumsuyorum. bir ay sonra o kizla bulusmaya giderken kesecegini ve dudagini ustunde iki jilet cizgisiyle dolasacagini ona soylemiyorum. 7 yesimdaki ben "buyuyunce bende sakallarim olacak, bende tras olcam" diyor. 17 yasimdaki ben "daha cok zamanin var" diyor. elimi ceneme ve yanaklarima goturup birbirine girmis sakallarimi kasiyip gulumsuyorum.17 yasimdaki ben gelip masadan son bir zeytin tanesi atiyor azina, ve ona bikaçlira verip veremiyecegimi soruyor. elimi cebime atiyorum ve son parami ona uzatiyorum. anca bir hamburger yiyebilir, "sigaran var mi?" diye soruyorum. "icmiyorumki sigara" diyor. ayakkabilarini baglarken corabinin yanindaki kabarikliga bakip guluyor ve bir igara yakiyorum. 7 yasimdaki ben onlugunu giymis, yakasini takmamis karsimda dikiliyor. "yakani neden takmadin?" diyorum. "dugmesini kapatamiyorum. ogretmenim kapatacak" diyor. uzanip yakasini ilikliyorum. beslenme canstasini veirip yolluyorum okula.masaya ilisiyor gosum, 4 sigara izmaritine ve yanan bir yenisine. caydan bir yudum aliyorum. buz gibi soguk. ısıtmak icin tam kalkacakken kapi caliyor. aciyorum. karsimda 37 yasinda birisi duruyor. saclarinin cogu dokulmus, ustune bol gelen bir gomlek ve pantolon, sakallarini kesmis, devlet memuru yorgunluguyla karsimda dikiliyor. hic bisey demeden iceri girmesine izin veriyorum. sandalyeyi yerden kaldirip karsima oturuyor. "cay icermisin?" diye soruyorum. "kahvalti yaptim" diyor. bir sigara uzatiyorum. yakiyor. dumanini uflerken sigaranin ucuna bakiyor. susuyoruz karsilikli. uzun sire susyoruz. bir dilim ekmek aliyor eline. peynir kabini uzatiyorum kolay alabilsin diye. bardaklari kenara cekiyor, ve ekmegi masanin uzerine koyup bana bakiyor. "yarisalimmi? " diye soruyor. sigarami sondurup cay tabagini aliyorum elime. "yarisalim hadi" diyorum. yarisiyoruz. o kazaniyor.
wen thatsall