Evren Özer’den Film Kritiği: İyi, Kötü ve Çirkin

Bayan Arıza tarafından 9 - Haziran - 2017 tarihinde yazıldı.

İyi, Kötü ve Çirkin… 

Biz insanlar ‘’İyi’’ miyiz? 
Biz insanlar ‘’Kötü’’ müyüz? 
Biz insanlar ‘’Çirkin’’ miyiz? 

Bu üç tanımlama da aynı Einstein’in uzay,zaman,mekan izafi teorisi gibi… 
Kime göre ‘’iyi’ 
Kime göre ‘’kötü’’ 
Kime göre ‘’çirkin’’… 

Bakış açılarının hayatımıza yön verdikleri apaçık bir gerçek.İyiliğimizde, kötülüğümüzde, çirkinliğimizde bakan gözlere göre değişiklik gösterir ve kıyaslanma mecburiyeti hissedilir.İnsan, hayatı boyunca hep birileriyle karşılaştırılır tüm erdemleri de bu karşılaştırmaya tabi tutulur… 

Yönetmen Sergio Leone’de tüm bu erdemler üzerine çok kült bir western çekmiş ki izlemeye değer.Western'in barut ve tütün kokulu o atmosferine ilk defa bu filmle şahit olacağınızı söylersek yanılmış olmayız bence.Üstelik yönetmenin kamera açıları,sahnelerdeki özenli anlatım,detaylı çalışma,uzun ve efsane müzikler normal bir western filminden uzak bir İtalyan işi ki tüm bu western furyasının sadece 3 sene sürdüğünü düşünürsek çok başarılı bir filme imza atmış Sergio Leone… 
Konuya dönecek olursak ; 
Tuco (çirkin),üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağıdır.Keskin nişancı Blondie (iyi) adlı kovboyla işbirliği yaparak kasabaları dolaşmaktadırlar.Tuco'yu kanun adamlarına teslim eden Blondie,ödülü alıp Tuco'yu asılmaktan son anda kurtarmaktadır.Bir kasabada işlerin ters gitmesi üzerine ortaklıkları bozulur. 
Melekgöz (kötü) lakaplı Sentenza ise Bill Carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmektedir.Tuco'nun çölde Blondie'yi öldürmek üzere olduğu bir anda Bill Carson'la karşılaşmaları tüm planları değiştirir.Carson, altınları İç Savaş'ın hareketli olduğu bir cephede mezarlığa saklamıştır.Ancak Tuco mezarlığın yerini,Blondie ise mezarın adını öğrenebilmiştir.Mecburen işbirliğine tekrar dönen ikili altınları aramaya koyulur.Sonunda üçünün yolu altınların olduğu yerde birleşir. 

1964 – Bir Avuç Dolar 
1965 – Birkaç Dolar için 
Ve 1966 – İyi,Kötü,Çirkin 

Aslında çok güzel bir üçleme,ilk 2 filmde çok güzel antrenman yapan Sergio Leone çıktığı maçın finalinde kupayı kaldırmıştır kanımca,seri halde izlenmesi halinde bir spagetti western tarzında nirvanaya ulaşmış gibi hissedebilirsiniz.Bu filmi vahşi batının kurak ve ıssız çöllerinde susuz geçen uzun bir yolculuktan sonra Amerikan iç savaşının kanlı ve dehşet dolu atmosferinde yol almaya ve sinemanın büyüsüyle uzun bir astral seyahate çıkmak gibi düşünün derim… 

Akılda kalanlar ; 

Filmin başındaki on dakikalık yürüme sahnesi ve finalde genç Clint'i görmek… 

Filmin başındaki düello sahnesinde Eastwood’u rakibinin bacak arasından gösteren kamera açısı… 

Mezardaki efsane düello sahnesi… 

Leone bu filmde çoğu western filminde yer alan modernize olma,toprak düşmanlığı,intikam,kan davası,çetenin kasabayı istilası veya adalet kavramlarının hiçbirine yer vermemiştir,çok daha temel bir konu olan ‘paraya’ odaklanmıştır ki serinin 2 önceki filmi ile kendi epiğini yaratmıştır. 

Filmdeki üç karakter için analiz yapacak olursak ; 
İyi (Clint) : kendini toplumdan soyutlamış,yalnızlığı seven,hiçbir ahlaki ya da siyasi bir inancı olmayan,ama kendine göre bir adalet duygusuyla hareket eden karakter… 
Kötü (Lee Van Cleef) : toplumsal yaşantıya adapte olmuş,iş hayatında (adam öldürme) kibar,nazik,görgü ve ahlak kurallarına uyum gösteren,zamana göre hareket etmesini,güçlü tarafın yanında olmasını bilen ve para için herşeyi yapabilecek karakter… 
Çirkin (Eli Wallach) : köylülüğü ve fakirliği yüzünden toplumdan dışlanmış ve hor görülmüş, kaba saba,bencil,haydutluğu benimsemiş,kişisel zevk ve ihtirasları peşinde koşan,toplum ve ahlak değerlerini hiçe sayan ve bunlarla dalga geçen karakter… 
İlginç ayrıntılara gelince ; 
*Sergio Leone ve Eli Wallach çekimde fransızca konuşarak anlaşabilmiş. 
*Ecstasy Of Gold (ki bu müziği Metallica konser girişi olarak kullanıyor) sahnesindeki köpek,Eli Wallach'tan habersiz salınmış,tepkisi zaten görülebiliyor. 
*Clint Eastwood Blondie'yi oynadığı tüm rollerde giydiği poncho'sunu ne temizlemiş ne de yıkamış.Ayrıca filmde giydiği kostümlerin yedekleri olmadığı için Eastwood çekimden otele döndüğünde ilk iş kıyafetlerini gardroba kaldırırmış. 
*Tuco'nun silahçıya girdiği sahne tamamen doğaçlama,Eli Wallach silahlarla haşır neşir birisi olduğu için o sahnede senaryoya bağlı kalınmamış. 

*Eli Wallach filmin çekimlerinde, altınların çantadan kürekle vurulunca kolayca açılması için kullanılan bir şişe asidi kafaya dikerek içmiş ve zehirlenmiş farkında olmadan. 

*Filmin ilk 10 dakika 30 saniye'si diyalogsuz. 
*Köprüyü havaya uçurma sahnesinde Sergio Leone köprünün havaya uçurulma işinin başlaması için "tamam" emrini veriyor walkie talkie'yle ekibe,ama diğer ekipten biri de telsiz kanalına girip ‘tamam,devam’ diyince, yüzbaşı yanlış sinyali alıyor ve köprüyü havaya uçuruyor orada ne kamera var ne de başka bir şey.Buna sebep olan ekip amiri,hemen arabaya atlayıp kaçıyor,Leone'nin moral yerlerde,adamı kovuyor.Yüzbaşı gelip askerler köprüyü tekrar tamir etsin,tekrar uçururuz diyor Leone'ye ama bir şartla kovduğu adamı geri aldırttırıyor. 
*Clint Eastwood ve Eli Wallach arasında boy farkı uçurumu yüzünden ikisini aynı karede çekmekte zorlanılmış. 
*Mezarlıkta,Tuco'nun yanlış mezardan çıkardığı iskelet, aslında vasiyetine öldükten sonra bir filmde rol almak istiyorum diyen bir ispanyol aktrise ait ve bu mezarlık İspanya Burgos'ta. 

*Haftada 6 gün 12-14 saat çalışılmış.Oyuncuların herbiri replikleri kendi anadillerinde kayıt altına alınmış daha sonra dublörler ingilizce metni okumuşlar görüntünün üzerine.Bazı sözcüklerin italyanca yada almancada daha uzun olması yüzünden ingilizce repliklere eklemeler yapılmış. 
* Filmdeki bütün askeri ekipman, bilhassa top ve döner canonlar gibi demirbas ispanya askeri müzesinden ödünç alınmış. 
Son Söz ; 
Mezarı açıp altın çıkarma sahnesinde Clint’den efsane replik; 

"Dünyada 2 çeşit insan vardır dostum,elinde dolu bir silah olanlar ve mezar kazanlar,sen kazıyorsun" 

Herkese İyi Seyirler…