Dizi: The Society

Bayan Arıza tarafından 27 - Mayıs - 2019 tarihinde yazıldı.

The 100’e benzeyen, paralel evren, dünyanın sonu, kayboluşlar, gençlik dizisi tadında bir dizi. 10 bölümü bir çırpıda izledim. Çünkü biraz farklı işlemişler ve sürükleyici idi de. 2. sezon henüz onay almamış. Ama izleyicilerin beğenisini göz önünde bulundurur iseler çekerler sanıyorum.

Netflix’in takvimine göre ise The Society devam ederse, 2020’nin Mayıs ayında yayınlanacakmış. Zaten öyle bir yerde bitti ki, “2. sezon mutlaka olmalı” diyor insan.

Dizimizin adı The Society. 10 Mayıs 2019 tarihinde Netflix’te yayınlanan, Christopher Keyser tarafından yaratılmış bir Amerikan, gizemli, genç drama web televizyon dizisi. Aslında ergen dizisi; olayın yaş mevzusuna takılmadım. Olay bana göre hayatta kalma mücadelesi idi.

Küçük bir kasaba var. Fakat kasabada bir koku var. Kokunun nereden kaynaklandığını kimse çözemiyor. Şehrin ileri gelenleri toplanıyor filan. Derken lise çocukları bu arada bir okul gezisine gönderiliyor. Yağmurlu bir gecede yol kapalı olduğu için geziye gidemiyor, kasabaya geri dönüyorlar. Döndüklerinde ailelerinden kimseyi bulamıyorlar. Koca bir kasabada sadece geziye giden çocuklar kalıyor.

Zengin bir kasabadaki diğer herkes gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunda West Ham’in genç sakinleri hayatta kalmak için kendi topluluklarını kurar. Olaylar sarpa sarar. Güç her şeyi değiştirir.

Oyunculuklar vasat. Hepsi genç oyuncular. Çoğu 20 yaşının üzerinde ama her Amerikan dizisi ve filminde olduğu gibi Liseli ergeni canlandırıyorlar.

Diziyi biraz da meraktan izledim. Bir hayatta kalma ve güç mücadelesi idi çünkü.

2. sezona dair dizinin yaratıcısı olan Christopher Keyser bu konuda “Yeni bir liderin altında New Ham, çok stabil bir yönetim olmayacak çünkü üç liderleri var. Birlikte mi hareket edecekler yoksa birbirlerini ortadan kaldırmaya mı çalışacaklar göreceğiz. Kendi yiyeceklerini üretmeye başlamak zorundalar. Yiyecek, tarım demek ve bu da belirsizlik. Başarılı olup olmayacaklarını göreceğiz. Henüz onları ne gibi hastalıklar ya da sakatlıklar bekliyor karar vermedik. Ama topluluğun üzerinde yaratılabilecek bütün baskıyı yaratacağız.” diyor.